İnsan Hakları İçin El Ele Verelim

Birleşmiş Milletlerin 1948 yılında, 10 Aralık gününü Uluslararası İnsan Hakları Günü olarak ilan etmesinin üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen, insan haklarında iyileşme olduğundan bahsetmek mümkün değil.

Birçok ülkede insan hakları ayaklar altına alınıyor, hak savunucuları tutuklanıyor, öldürülüyorlar. Ama bugünü İnsan Hakları Günü olarak ilan eden BM’nin hak ihlallerine karşı sesi yeterince çıkmıyor.

İnsan haklarının ayaklar altına alındığı Türkiye’de hak talep edenler “terörist, bölücü” ve benzeri adlarla yaftalanıyorlar, tutuklanıyorlar.

Birkaç yıldır Türkiye’de adil yargılamadan, din ve vicdan hürriyetlerinden bahsetmek mümkün değil.

Muhalif basının susturulduğu, onlarca gazeteci ve yazarın mahkemelerde süründürüldüğü, ağır hapis cezalarına çarptırıldığı Türkiye’de, düşünce, düşüncesini ifade etme ve örgütlenme gibi temel haklar ayaklar altında, çiğneniyor.

AKP iktidarı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulamıyor.

İnsan haklarını ayaklar altına almak için Pandemi’yi bahane olarak kullanan AKP iktidarı, başta emekçiler olmak üzere toplumsal kesimlerin örgütlenme özgürlüğünün önüne sayısız engeller çıkartıyor, grevleri, hak arama eylemlerini yasaklıyor. Gösteri yapma özgürlüğünü kullanma artık Valilerin iki dudağı arasında. Bu hakkını kullanmak isteyenlerin üstüne panzerlerle, gaz bombalarıyla gidiliyor.

Mahkûmların hakları giderek kısıtlanıyor, lebalep dolu cezaevlerinde hak ihlalleri, işkence ve “intihar” rutin hale geldi.

Kadınların, LGBT bireylerinin yaşam hakkı güvencede değil, her gün saldırıya uğruyorlar, öldürülüyorlar.

KHK ile işine son verilenlerin mağduriyetleri devam ediyor, resmi görüş bağımlısı ve iktidar yandaşı olmayan,  akademisyenler işinden-aşından oluyor.

Binlerce muhalif Kürd politikacı, belediye başkanı, eski milletvekili ve sendikacı cezaevindeler.

Kararnamelerle birer padişah haline gelen Valiler, Kürdistan illerinde gösteri ve yürüyüş yapmayı yasaklıyorlar.

Kürdistan’da kırsal kesimde yaşayan halk, sık sık ilan edilen sokağa çıkma yasakları nedeniyle yılın önemli bir bölümünü evinde geçiriyor.

Kürdistan’da yürütülen askeri operasyonlar, yaşam hakkı üzerinde büyük bir tehdit oluşturuyor.

Kürd çocukları bugün de anadilde eğitim hakkında mahrumlar.

Kürdçe basın-yayın ve televizyon kanalları üzerindeki amansız baskılar artarak sürüyor.

İnsan hakları için mücadele barış, değişim ve demokrasi mücadelesinin, Kürdistan hak ve özgürlük mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır.

10 Aralık Uluslararası İnsan Hakları Günü vesilesiyle Kürdistan sosyalist partisi-PSK, bir kez daha insan haklarının korunup geliştirilmesi, eksiksiz hayata geçirilmesi için tüm yurtsever, barışçı, özgürlükçü, devrimci ve demokrat güçleri el ele vermeye çağırıyor.

Birleşmiş milletler, Avrupa Birliği ve öteki uluslararası insan hakları örgütleri Türkiye ve Kürdistan’daki hak ihlallerine karşı seslerini daha fazla yükseltmelidir.

 10 Aralık 2021

PSK-Kürdistan Sosyalist Partisi

Basın Bürosu

En çok Okunan İçerik
Yorum Yaz