Ortak Açıklama
Bugün Diyarbakır’da 15 e yakın siyasi parti, kurum ve dernek
Diyarbakır Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde bir araya gelerek, depremden
dolayı hayatını kaybeden, yaralı ve depremden zarar gören deprem mağdurlarıyla
dayanışma ve yardımların devam ettirilmesine ilişkin ortak bir basın açıklaması
yaptılar.
PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel siyasî parti ve kurum
temsilcilerini, katılımcıları ve basın emekçilerini selamlayarak ortak basın
açıklaması hakkında kısa bir bilgilendirme yaparak sözü basına açıklama metnini
sunmak için PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik ve DBP Eş Başkanı Saliha Aydeniz’e
bıraktı.
Ortak Açıklamanın Kürtçesini PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Türkçesini DBP Eş Başkanı Saliha Aydeniz sundular.
Gün Onur Günüdür
Deprem Felaketinin Yaralarını Sarmak İçin El Ele
Verelim
06.02.2023 tarihinde Maraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri
merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremler
ile 20.02.2023 günü Hatay’da gerçekleşen 6.4 şiddetindeki deprem büyük
insani ve maddi yıkıma yol açmıştır.
Çoğu Kuzey Kürdistan’da bulunan on il, yüzlerce ilçe ve yerleşim
merkezini vuran ve 13 milyondan fazla insanın yaşamını etkileyen
depremlerde, resmi rakamlara göre daha
şimdiden 42 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği, 100 bine yakın insanın
yaralandığı ve yüzbinlerce binanın yıkıldığı belirtilmiştir. Binlerce bina
yerle bir olmuş, büyük hasar görmüştür.
Gerçek can kayıpları ve maddi hasarların, depremin psikolojik
tahribatlarının daha büyük ve korkunç boyutlarda olduğuna kuşku yoktur.
Afrin, Cınderes ve Halep’te de deprem büyük bir felakete yol açtı. Şu ana
kadar 7 bin insanın yaşamını yitirdiği, 15 binden fazla insanın da yaralandığı
bilgileri mevcuttur. Halk büyük bir
mağduriyet içindedir ve ne yazık ki, gözle görülür bir yardım da bu
bölgelere ulaşmış değil.
6 Şubattan bu yana, Türkiye Devleti’nin depreme maruz
kalan bölgelere dair olması gereken boyutta ve zamanında görevlerini yerine
getirmediği açıktır.
Özellikle de depremin ilk 3 gününde, enkaz
altındakilerin kurtarılmasında olsun, mağdurlara yardımların ulaştırılmasında
olsun, devletin tüm kurum ve kuruluşları bir koordinasyonsuzluk, vurdum
duymazlık, ihmal, başı bozukluk içindeydiler; devlet sahada yoktu. Ayrıca,
depremin ilk 3 gününde, Türkiye Devleti, kendisi dışında, bir çok kurum ve şahsiyetin kendi imkanlarıyla deprem
mağdurlarının yardımına koşmalarına engel oldu.Şimdi de bir çok bölgede bu tür
engellemeler devam etmektedir.
Türkiye Devleti ,
deprem mağdurları için gönderilen bir çok yardımın Afrin, Cınderes
ve Halep’e ulaşmalarına engeller
çıkarmakta, bu da can kayıplarının ve mağduriyetlerin daha da artmasına yol
açmaktadır.
Devletin bu tutumuna,
kar, yağmur ve ağır kış koşulları
da eklenince, depremin yol açtığı mağduriyet daha bir katlanmıştır.
Elbette ki Kürdistan halkı, Türkiye Devleti’nin benzer
siyaset ve uygulamalarına ilk kez maruz kalmıyor. AKP ve MHP İktidarı,
özellikle 22 Temmuz 2015’ten sonra tekrar savaş siyasetine döndü. Kürt karşıtı
siyaseti ve savaşı, yeni bir strateji ile Kürdistan’ın 3 parçasına da yaydı.
Türkiye Devleti’nin bu yeni stratejisinin
totaliter, tekçi yönetim sistemiyle bütünleşmesinin sonucunda oluşan
tablo, depremde daha çok can kayıplarının
ve mağduriyetlerin yaşanmasına yol açmıştır.
Ama, Türkiye Devleti’nin tüm yasal ve fiili
engellemelerine rağmen; halkımız büyük bir sorumluluk ve dayanışma duygu ve
bilinciyle birbirini sahiplenmiş, büyük yardım kampanyalarını organize
etmiştir. Kürdistan, Türkiye ve diasporada,
bu açıklamada imzası olan partiler de dahil olmak üzere, bir çok siyasi
parti ve örgüt, sivil toplum kuruluşu, belediye, şahsiyet, şirket mağdurlara
çok boyutlu yardımların ulaştırılmasında büyük bir çaba içinde oldular, olmaya
devam etmektedirler.
Bir çok dünya devleti deprem mağdurlarının yardımına
koştu. Kürdistan Bölge Hükümeti ve Güney Kürdistan halkı, Kuzey ve Rojava
Kürdistanı ile Türkiye ve Suriye’deki deprem mağdurlarına yardım ulaştırmak
için çok boyutlu bir çalışma yürütmektedirler.
Deprem felaketinde mağdurlara, halklarımıza nakdi ve maddi
yardıma koşan tüm devletlere, uluslar arası kuruluşlara, sivil toplum ve
yardım kuruluşlarına, şahsiyetlere, şirketlere teşekkür ediyoruz.
Deprem, önüne geçilemez bir doğal olaydır. Ama,
açıktır ki, depremin yol açtığı zararların sebepleri doğal değildir. Çıkarcılık,
vicdansızlık, usulsüzlük, yolsuzluk ve
prensiplerin ayaklar altına alınmasıdır depremde büyük mağduriyetlere
yol açan.
Depremin yol açtığı can kayıpları ve yıkımların en
büyük sorumlusunun, bütün kurum ve
kuruluşlarıyla, bakanlıklarıyla, belediyeleriyle bizzat devletin kendisi olduğu
açıktır.
Kürdistan ve Türkiye’de depremin yol açtığı felaketlerin önüne
geçmek için, öncelikle, keyfi, aşırı
merkeziyetçi, ranta dayalı, kayırmacı, günü kurtarmaya odaklı otoriter ve anti
demokratik yönetim anlayışı terk edilmelidir.
Depreme dayanıklı binaların inşası için stratejik bir merkez
oluşturulmalıdır.
Deprem mağdurlarına yardım ve deprem bölgesinin inşası için
yapılan tüm çalışma ve tedbirler, bölgenin demografik yapısının değiştirilmesi
anlayışından uzak bir yaklaşımla yapılmalıdır.
Depremden zarar gören halkımızın ve özellikle de genç
nüfusun yerini yurdunu terk etmemeleri, göç etmemeleri ve kendi şehirlerinde
kalabilmeleri için, çok kapsamlı ve etkili bir çalışma organize edilmelidir. Bu
amaçla, halklarımızı, yerel ve uluslar arası tüm ilgili kesimleri, kurumları,
deprem mağdurları için insanca yaşayabilecekleri yaşam alanlarının ve çalışabilecekleri
yerlerin temini için; ekonomik yardım ve destek için seferber olmaya çağırıyoruz.
Hiçbir kurum, kesim, şahıs, çevre, bu deprem
felaketini kendi çıkarları için bir fırsat olarak görmemeli, halkın
mağduriyetini istismar etmemeli; kira artışlarından, temel ihtiyaç
malzemelerinin fiyatlarına zam yapmaktan uzak durmalıdırlar.
Tüm maddi kaynakları savaş ve silah yerine, deprem riskini
asgariye indiren sağlam ve güvenli kentlere aktarmak için, savaşa ve silaha
yapılan harcamalara son verilmeli; Kürt, Kürdistan meselesinin siyasi,
demokratik yol ve yöntemlerle çözüm yolunun açılması için Kürt milletinin en
temel acil talepleri kabul edilmelidir.
Türkiye
Devleti, Olağanüstü Hal ilanıyla, deprem mağdurlarına yapılacak olan
yardımların önüne geçemeyeceğini; Kürdistan özgürlük davası ile Türkiye’deki
özgürlük, demokrasi, eşitlik ve adalet mücadelesini engelleyemeyeceğini bilmelidir.
Halklarımızı,
Kürdistan Bölge Hükümeti’ni, Rojava Kürdistanı Yönetimi’ni, Kürt, Kürdistani
tüm kurumlar, siyasi parti ve örgütleri, şahsiyetleri, Kürt halkının dostlarını
deprem mağdurlarına yardım amaçlı yaptıkları çalışmalarını sürdürmeye, deprem
mağdurlarını yalnız bırakmamaya ve birbirimizi sahiplenmeye çağırıyoruz.
Böylesi büyük
bir deprem felaketinde yapılan yardım kampanyalarının yaşamsal önemde olduğu
açıktır. Ama, böylesi büyük bir
felaketin yükünün, ancak, devletlerin ve uluslar arası devlet ve
organizasyonların yardımlarıyla taşınabileceği açıktır. Bu gerçeklikten dolayı,
Türkiye Devleti’ni sivil toplum kuruluşları ve uluslar arası kesimlerin yardım
kampanyalarına engel çıkarmamaya ve her şeyden önce, devlet olmaktan kaynaklı
sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.
Kuşkusuz, tüm doğal,
sosyal ve siyasal olaylarda en çok zarar görenler, mağdur duruma düşenler, çocuk, kadın, engelli ve yaşlılardır. Bu
gerçeklikten hareketle, bu depremde de, söz konusu dört kesimin mağduriyetlerinin
giderilmesi özgün bir programa ihtiyaç vardır. Özellikle de, bu çalışmalar
kadına pozitif ayrımcılık anlayışı üzerinden yürütülmelidir.
Tüm uluslar
arası kuruluşları, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi’ni deprem mağdurlarına
yardım için daha ciddi ve etkili çalışmalar yürütmeye ve mağdurlara yardım
konusunda daha hızlı ve sonuç alıcı çalışmalar yapması için Türkiye Devleti’yle
daha güçlü bir diyalog geliştirmeye çağırıyoruz.
23.02.2023
Azadi Hareketi
Azadi Partisi
DBP(Demokratik
Bölgeler Partisi)
DDKD(Devrimci Demokrat Kürd Derneği)
DTK(Demokratik Toplum Kongresi)
HDP(Halkların Demokratik Partisi)
KKP(Kürdistan Komünist Partisi)
Kürt Kadınlar
Platformu
PAK(Kürdistan
Özgürlük Partisi)
PDK(Kürt
Demokrat Partisi)
PDK-BAKUR(Kürdistan Demokrat Partisi-Kuzey)
PDKT(Türkiye
Kürdistanı Demokrat Partisi)
PİA(İnsan ve Özgürlük Partisi)
PSK(Kürdistan
Sosyalist Partisi)
TDK-TEVGER (Kürdistan
Demokratik Hareketi)