BASINA VE KAMUOYUNA
31 Mart
seçimlerinde oyumuz yurtsever demokrat adaylara…
Kürdistan Sosyalist
Partisi Parti Meclisi 17.03.2024 tarihinde toplanarak 31 Mart yerel seçim
sürecinde gelinen son aşamayı değerlendirmiş ve aşağıdaki sonuçları kamuoyu ile
paylaşmayı kararlaştırmıştır.
31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kaldı.
Yerel seçimler takvimi belirlendiği andan itibaren, PSK
olarak bu konuyu ciddiye alarak bir dizi toplantı ve görüşme gerçekleştirdik.
31 Mart yerel seçimlerinde halkımızın özgürlük ve demokrasi beklentilerine
uygun bir sonucun elde edilmesi için yoğun çabalar sarf ettik.
Kürdistan Sosyalist Partisi 16-17 Aralık 2023
tarihinde Diyarbakır’da gerçekleştirdiği PSK 3. Konferansı’nda ülkemizin içinde
geçtiği zorlu siyasi iklimi, halkımızın karşı karşıya bulunduğu saldırı ve
tehditleri dikkate alarak, bu kötü gidişi tersine çevirebilecek geniş kapsamlı bir
seçim işbirliğinin altını çizdi.
07 Ocak 2024 tarihinde toplanan PSK Parti Meclisi
ise 3. Konferansın çizdiği genel çerçeveyi daha somut ve uygulanabilir bir
biçime kavuşturdu.
Parti Meclisimiz, Kürd halkının ulusal varlığına,
onun kutsal değerlerine ve özgürlük iradesine karşı sürdürülen düşmanca
saldırıları durdurmak için 31 Mart 2024 yerel seçimlerini önemli bir fırsat
olarak nitelendirdi.
Parti Meclisimiz, 31 Mart 2024’te yapılacak yerel
seçimlerde gücümüzü birleştirirsek hem kendi kendimizi yönetebilir hem de
kentlerimizi Kürd dili ve kültürü bahçesine çevirebiliriz belirlemesinde
bulundu.
07 Ocak 2024 tarihli Parti Meclisi toplantısı sonuç
bildirisinde şu noktaların altı çizildi.
Bütün ulusal demokratik güçlerimizi, etnik, dini ve
kültürel çeşitliliğimizi ve aydın birikimimizi bir araya getirecek bir seçim
işbirliğine ihtiyacımız var. Bütün siyasi aktörlerimiz kendi özgünlüklerini
koruyarak, farklılıklarını bir zenginlik sayarak halkımızın ortak çıkarları
için bir araya gelebilir. Geniş, kapsamlı ve kucaklayıcı bir seçim işbirliği
sadece kentlerimizi kazanmamızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda halkımız için
büyük bir güven ve moral kaynağı ve cazibe merkezi olabilir. Böylesi bir seçim
işbirliği gelecekte kalıcı ve stratejik ulusal ittifaklar için de güçlü bir
zemin oluşturabilir.
Halkımızın özlemi ve beklentisi olan geniş ve
kapsamlı bir seçim işbirliği sayesinde Kürdistan’daki bütün kentlerin
yönetimini kazanacağımıza şüphe yoktur. Fiziki, tarihi ve kültürel açıdan
yıkılmaya terkedilmiş şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırabilme güç ve irademiz
vardır. “Kürd kentlerinde hiçbir düzen partisine oy yok” şiarıyla 31 Mart yerel
seçimlerini bir referanduma çevirmek elimizdedir. Kentlerimizi de ülkemizi de
yönetebileceğimizi 31 Mart seçim sonuçlarıyla ortaya koyabiliriz.
Geniş kapsamlı bir seçim işbirliğinin aşağıda genel
çerçevesi çizilen Kürt halkının temel, acil, ulusal demokratik taleplerini içeren
bir programı esas alabileceğinin altını çizdik.
Kürd halkının kimliğinin anayasal
düzeyde tanınması,
Kürd dilinin eğitim dili olarak
tanınması ve kamusal alanda resmi dil olarak kabul edilmesi,
Kürd dili, kültürü ve tarihinin
bütün zenginliğiyle yeniden yeşermesi,
Kürd liderlerinin kaybettirilen
mezar yerlerinin açığa çıkartılması,
Bütün tarihi, coğrafi, kültürel
yerlerin ve yerleşim merkezlerinin Kürdçe isimlerinin iadesi,
Kürd siyasi partilerine dönük kapatma davalarının,
Kürd siyasi kadrolarına dönük intikamcı haksız uygulamaların son bulması,
Kürd halkının kendi ülkesinde kendini yönetme
hakkının tanınması vb. talep ve hedeflerin, oluşturulacak seçim işbirliğinin
ortak payları arasında yer alabileceğini vurguladık.
Kürd ulusal demokratik güçlerin yönetiminde kent
meclislerinin birer yerel parlamentoya dönüşebileceğini dile getirdik. Bizim yöneteceğimiz kent meclislerinin Kürd
kimliğinin tanınması, Kürdçenin eğitim dili olarak hayat bulması, Kürdçe
isimlerin iadesi, Kürd dili, kültürü ve tarihi alanında etkin çalışmaların
yapılması, tarihi ve kültürel Kürd büyüklerinin hatıralarının onurlandırılması,
sağlıklı, sorumlu ve bilinçli yeni nesillerin yetiştirilmesinde tarihi bir
misyon üstlenebileceğini açık bir biçimde ortaya koyduk.
Parti Meclisi sonuç bildirisinde ayrıca şu belirlemelerde
bulunmuştuk.
Ortaklaşa yöneteceğimiz belediye yönetimlerinde
merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayetinin asgariye inmesi için
çaba sarf edilecek. Vali, kaymak ve
emniyet müdürlerinin seçimle işbaşına gelmesi için etkin mücadele verilecektir.
31 Mart yerel seçimlerinde bütün kentlerimizin yönetimini alarak mevcut tekçi,
aşırı merkeziyetçi sistemin rotasını ademi merkeziyetçi bir yöne çevirebiliriz. 31 Mart seçimlerinde elde edeceğimiz büyük
başarıyla sadece kentlerimizi değil, ülkemizi yönetme imkânını defakto olarak
elde edebiliriz. 31 Mart yerel seçim sonuçları bütün sorunların kaynağı olan
tekçi ve otoriter düzenin federalizm yönünde değişimini zorlayabilir.
Değerli halkımız;
07 Ocak 2024 tarihinde toplanan Parti Meclisimizin
çizdiği çerçevede geniş kapsamlı bir Kürd seçim ittifakının oluşması için, PSK
Seçim Komisyonu yoğun girişimlerde bulundu. PSK Seçim Komisyonu Kürt halkının
beklentilerine cevap verebilecek genişlikte bir seçim işbirliğinin oluşması
için DEM, DBP, PWK, HAK-PAR, PDK Bakur, KKP olmak üzere bütün siyasi parti ve
Kürd taraflarıyla çok yönlü görüşmeler gerçekleştirdi.
Partimiz, söz konusu Kürd seçim işbirliğinin
oluşumuna görüş ve önerileriyle destek sunacağına inandığımız Diyarbakır’da
saygınlık ve ağırlığı olan değişik kurumlarla görüştü. Hem söz konusu saygın
kuruluşlara yürüttüğümüz seçim işbirliği çabaları hakkında bilgi verdik hem de
görüş ve desteklerini beklediğimizi ifade ettik. Aynı konuda birçok Kürd aydını
ve şahsiyetle görüşmeler gerçekleştirdik.
Ancak onca samimi ve gerçekçi çabalarımıza karşın
halkımızın beklentisi olan ve mevcut kötü süreci tersine çevirebilecek bir
seçim işbirliği gerçekleşmedi, gerçekleştiremedik.
31 Mart seçimlerinde geniş bir Kürd seçim
işbirliğinin oluşmamasında DEM Partisi siyasi anlayışının benmerkezci ve
hizipçi yaklaşımının payı büyüktür. DEM’in temsil ettiği siyasi anlayış 31 Mart
yerel seçimlerinde Kürt halkının beklentilerini ön planda tutmak yerine, hizipsel
önceliklerini esas aldı. Kürtler arası işbirliği ve yakınlaşma çabalarına
stratejik pencereden bakmaktan çok, günü kurtarmaya dönük dar bir anlayışla
yaklaştı. İlkeli, tutarlı ve şeffaf bir
seçim işbirliğinden uzak durdu.
Bu durumun halkımız açısından arzu edilir bir tablo
olmadığı açıktır.
Bütün bu olumsuz tabloya rağmen Kürt halkının
geleceğine ilişkin güçlü başarma irade ve azmimizi koruyoruz. Geleceğin Kürt
halkının özgürlüğü yönünde şekilleneceğinden en ufak bir kuşku duymuyoruz.
Mevcut durum kader değildir. Bu kötü gidişi er ya da geç tersine çevirecek ve
halkımızın hak ettiği özgür ve onurlu geleceği hep birlikte kuracağız.
Değerli halkımız;
Devletin anti Kürd anayasal ve idari engellerinden
dolayı PSK olarak kendi adımızla seçimlere giremiyoruz.
Bu koşullar içinde 31 Mart seçimlerinde sandığa
gidecek ve yukarıda genel çerçevesini çizdiğimiz ilkeleri esas alan yurtsever
demokrat adaylara oylarımızı vereceğiz.
Kürt halkının ulusal demokratik talepleri konusunda duyarlı,
bilinçli ve sorumluluk bilincinde olan,
Söz konusu talepler için kararlı mücadele iradesine
sahip,
Kürt meselesinin eşitlikçi, barışçıl ve demokratik
çözümünden yana,
Demokratik, açık, şeffaf, hesap verebilir bir siyaset
ve belediyecilik anlayışına sahip yurtsever demokrat adayları oylarımızla
destekleyeceğiz.
Türkiye’nin batı illerinde ise
oylarımızı;
Kürt halkının varlığına ve temel
haklarına saygılı;
Kürd dili, kültürü ve tarihi
konusunda duyarlı;
Kürt meselesinin eşitlikçi, barışçıl ve demokratik
çözümünden yana ilerici, demokrat adaylar için kullanacağız.
Mevcut bütün olumsuzluklara rağmen 31 Mart seçimlerinin
demokratik, adil ve barışçıl bir ortamda geçmesini umuyoruz.
31 Mart seçim sonuçlarının halkımızın özgürlük ve demokrasi mücadelesi için hayırlı olmasını diliyoruz.
19.03.2024
Kürdistan
Sosyalist Partisi
(PSK)
Parti Meclisi