PSK: Esad Diktatörlüğünün Yıkılışı Suriye Halklarına Hayırlı Olsun
Kürdistan Sosyalist
Partisi (PSK) Merkez Yürütme Kurulu 10
Aralık 2024 tarihinde toplanarak son siyasal gelişmeleri değerlendirmiş ve
aşağıdaki sonuçları kamuoyu ile paylaşmayı uygun görmüştür.
Suriye’de 61 yıldır kendi halkına kan kusturan ve bu ülkeyi
zindana çeviren Baas rejimi 08 Aralık 2024 tarihinde kartondan kaplan gibi
dağılmıştır. Beşar Esad yönetimindeki baskıcı,
inkarcı, mezhepçi dikta yönetimi benzeri zulüm rejimleri gibi tarihin
çöplüğünde yerini almıştır. Böylece Suriye’de baskıcı ve karanlık bir dönem son
bulmuştur. Esad diktatörlüğünün yıkılışı Suriye halklarına hayırlı olsun.
Uzun zamandan beri dış destekle ayakta duran Esad rejimi
İsrail- Hamas savaşından sonra Ortadoğu’da Şii Hilalinin çöküşü ve İran’ın
elinin ayağının kırılması sonucu bir anda dağılmıştır. Şam’da yönetimi ele
geçiren cihatçı Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) ise şimdi uzlaşma yönünde mesajlar
verse de gelecek için yeterince güven vermekten uzaktır.
Suriye çok etnisiteli ve çok mezhepli bir ülkedir. Bu ülkede demokrasi, barış ve istikrarı inşa
etmenin yolu toplumun bütün kesimlerinin siyasal sürece katılımından geçer.
Bunun için Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı
kararındaki ilkelere uygun gerçekçi ve şeffaf bir siyasal süreç gecikmeksizin
başlatılmalıdır.
Suriye’de kalıcı barış, demokratik ve istikrarlı bir
yönetimin inşası, bütün etnik ve dini kesimlerin yer alacağı federal bir
sistemin kurulmasıyla mümkündür. Katılımcı, çoğulcu, demokratik bir yönetim;
iktidarın tek elde/grupta toplanmasını ve yeni baskıcı rejimlerinin ortaya
çıkmasını engelleyecek tek çözüm yoldur.
Geçmişte Baas rejiminin en çok baskı ve katliamlarına
uğrayanların başında Kürt halkı gelmektedir. Kürt halkı geçen dönemde birçok
kez katliamlara uğramış, kimliği elinden alınmış ve topraklarına el
konulmuştur. Kürt halkının yeni
Suriye’de özgürce yaşaması, bütün ulusal demokratik haklarına kavuşması meşru
bir taleptir. Bu talep aynı zamanda Suriye ve bölgede istikrar ve barışın
inşası için de gereklidir.
HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmek amacıyla başlattığı saldırıyı
fırsat bilen Türkiye’nin kendine bağlı ÖSO ve benzeri güçlerle Kürt bölgelerine
saldırıya geçmesi kabul edilemez. Rojava Kürdistan’da sivil halka ve yaşamsal
altyapı alanlarına yönelik saldırıları kınıyoruz.
Suriye’de Kürtlere dönük saldırılar bu ülkede sürecin
normalleşmesine zarar verdiği gibi Türkiye’ye de bir şey kazandırmaz. Türkiye
yüz yıldır benzeri Kürt karşıtı bir politika izledi; gelinen nokta Türkiye
bakımından çok yönlü bir kriz, ekonomik yoksulluk, siyasi ve ahlaki bir
çöküştür. Türkiye başta Suriye’de olmak üzere Kürt karşıtı politikadan
vazgeçmelidir. Kürtleri tehdit olarak görme anlayışını terk etmelidir.
Suriye’nin de, Türkiye’nin de barış, istikrar ve refaha
kavuşması Kürt halkının özgür, onurlu ve barış içinde yaşamasından geçer.
Suriye’de tarihi değişimlerin ortaya çıkardığı imkanlardan
azami yararlanmak için Rojava’daki siyasi aktörlere büyük bir sorumluluk
düşmektedir. Suriye’de ENKS, PYD ve diğer bütün Kürt kesimleri bir an önce
ulusal bir program etrafında anlaşmaya varmalıdır. Rojava’da siyasi parti ve
aktörler ortak bir yönetim, ortak bir savunma ve ortak bir diplomasiyi inşa
etmek için zaman kaybetmemelidir. Kürtler yeni Suriye için başlayacak siyasal
sürece tek, ortak ve güçlü bir muhatap
olarak katılmalıdır.
Öte yandan Suriye’de Kürtlerin ulusal demokratik haklarına
kavuşması için Kürdistan’ın dört parçasındaki bütün siyasal aktörlere büyük
sorumluluk düşmektedir.
Kürt siyasi aktörleri birbirlerine karşı dışlayıcı ve
düşmanlaştırıcı dil ve söylemleri terk etmeli, ulusal birlik ruhunun
gelişmesine katkı sunacak yapıcı ve sorumlu bir anlayış geliştirmelidir. Ulusal
demokratik haklarına kavuşması için Batı Kürdistan’daki halkımıza destek
sunulmalıdır. Kürtlerin kazanımlarına
dönük her türlü saldırıya karşı durulmalıdır.
Öte yandan Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler bir bütün olarak
Kürt halkı bakımından tarihi imkanlar doğurma potansiyeli taşımaktadır. Kürt
halkının söz konusu tarihi imkanlardan faydalanması için, dört parçadaki siyasi
aktörlerin koordinasyon içinde hareket etmesi, ortak bir duruş ve ulusal bir
strateji etrafında birleşmesi yakıcı bir ihtiyaca dönüşüyor.
Kürdistan Sosyalist Partisi olarak bu konuda yapıcı ve
sorumlu bir tutum izlemeyi ulusal bir görev olarak kabul ettiğimizi ve doğru
bildiğimiz yolda kararlı bir biçimde yürüyeceğimizi değerli halkımızla paylamak
istiyoruz.
11.12.2024
Kürdistan Sosyalist
Partisi
(PSK)
Merkez Yürütme Kurulu
İçerik Başlıkları
En çok Okunan İçerik