Uyuşturucu kullanımı geleceğimizi tehdit ediyor
Gelin hep birlikte çocuklarımıza sahip çıkalım
Türkiye son yıllarda dünya uyuşturucu ticareti için bir serbest pazara dönüşmüş durumda. Uluslararası mafya ve uyuşturucu baronları bu ülkede cirit atıyor. Türkiye, her türlü uyuşturucu ticareti için bir transit ülke olarak kullanılıyor. Uyuşturucunun bir kısmı ise artık açık seçik Türkiye’de laboratuvarlarda dönüştürülerek piyasaya sürülüyor.
Bunlardan en tehlikeli ve bağımlılık potansiyeli yüksek olan Metamfetamin ucuz olduğu için çok hızlı yayılıyor. İnsanlar hiçbir sıkıntı yaşamadan uyuşturucuya ulaşıyor. Çünkü piyasalar ucuz haplarla dolu. Bunların verdiği zarar ise daha da büyük.
Gelinen aşamada bütün mahalleler, sokaklar, okullar; gençlerimiz, öğrencilerimiz uyuşturucu tehlikesinin açık hedefi haline gelmiş durumda. Yarınımız olan çocuklarımız uyuşturucu baronları ve tacirleri karşısında savunmasız. Ölüm tacirlerinin pençelerine düşenler zehirlenerek ölüme doğru adım adım yol alıyor. Uyuşturucu çeteleri zamanla büyüdü, kartelleşti ve silahlandı. Bu suç ağlarının hükmetmediği ev kalmadı. Aileler karşılaştıkları bu tehlike karşısında çaresiz. 
Uyuşturucu kullanımı Türkiye’nin her yerinde hızla yayılıyor, ama daha çok da gelecek ümidini yitirmiş toplumun yoksul kesimlerinde etkili oluyor. Uyuşturucu ile zehirlenenler eşlerini öldürüyor, sağlığını kaybeden çocuklar intihar ediyor, ebeveynler çocukları için okul önlerinde, hastahanelerde nöbet tutmak zorunda kalıyor. Uyuşturucunun pençesine düşenlerin yaşı 10-12’e kadar inmiş durumda.
Kürdistan’da ise tablo korkunç boyutlarda
Türkiye genelinde madde kullanımı oranı yüzde 3, Kürdistan’da bu oran yüzde 10’un üstünde. Diyarbakır ise uyuşturucu tehdidi altında olan kentlerin üst sıralarında yer alıyor. Bu sorunun temel nedenleri arasında bölgede yaşanan derin işsizlik ve yoksulluk. İnsanlar iş bulamıyor, aileler çocuklarına bakamıyor, genç nüfus hızla artıyor. Bölgede 40 yıldır süren savaş ve çatışma ortamının yol açtığı ekonomik ve sosyal yıkım gençlerin geleceğe olan umudunu azaltıyor.
Yapılan araştırmalar uyuşturucu maddesinin en yaygın olduğu yerler yoksul kesimin yaşadığı Sur, Şehitlik, Bağlar, Kaynartepe ve Yeniköy. Bu maddeyi kullananlarda yaygın bir intihar eğilimi söz konusu. Sadece Silvan’da 2020 yılından bu yana 20’inin üzerine intihar olayı tespit edilmiş. Uyuşturucu kullanan çocuklar ya intihar ediyor ya da birbirlerini öldürüyorlar. Bu tür olaylar bölgede giderek artıyor. Uyuşturucu çeteleri çocukları kullanarak birbirlerine öldürtüyor. Bu çocukları torbacı yapıyorlar. Başka bir ifade ile hem çocuklara sattırıyor, hem de onlara kullandırtıyorlar.
Diyarbakır’da Ağır Ceza Mahkemelerinin duruşmalarını yakından izleyenler, dosyaların dörtte üçünün uyuşturucu suçlarına ilişkin olduğunu dile getiriyorlar. Öte yandan yargılamaların sağlıklı yürütülmediği, sabah yakalananların akşam serbest bırakıldığı, bu davalarda rüşvetin olayının yaygın bir uygulama olduğu, tutuklananların kısa bir süre sonra serbest kalarak kaldıkları yerden işlerine devam ettikleri ileri sürülüyor. Örneğin son bir ay içinde Diyarbakır’da 2330 kişi uyuşturucu satmaktan gözaltına alındığı halde, bunlardan sadece 200 kişi tutuklanmış diğerleri serbest bırakılmıştır. 
Yaşanan bu tablonun güvenlik güçlerinin gözlerinin önünde yaşandığı açık. Söz konusu güçler bölgenin birçok yerinde ya uyuşturucu üretimi ve ticaretini teşvik ediyor ya da yapılanlara göz yumuyorlar. Son aşamada ise bu işi yapanların çoğunu işbirlikçi olarak kullanıyorlar.
Başka bir ifade ile çocuklarımız ve geleceğimiz büyük bir tehdit altında. Uyuşturucu kullanımı halkımıza karşı zamana yayılmış bir soykırım sürecine dönüşmüş durumda. 
Halkımıza karşı tezgâhlanan bu korkunç çürüme ve yok etme tehdidine karşı sessiz kalamayız.
Bu tehlike ile ancak topyekûn bir seferberlik ruhu ve ulusal bir bilinçle baş edebiliriz. Çocuklarımızı ve geleceğimizi kurtarmak için ele ele vermek dışında bir seçenek yok. Bölgedeki bütün siyasi aktörleri, sivil toplum örgütlerini, oda, baro, sendika ve mahalli dernekleri uyuşturucu tehdidine karşı ortak bir platformda birleşerek mücadele etmeye çağırıyoruz.
Geç olmadan harekete geçmek zorundayız.
Geleceğimiz karartılmadan, gelin hep birlikte çocuklarımıza sahip çıkalım.
13.12.2022
Bayram Bozyel
Kürdistan Sosyalist Partisi 
Genel Başkanı
İçerik Başlıkları
En çok Okunan İçerik