Basına ve Kamuoyuna
14 Mayıs’ta yapılacak
cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumuz değişim, normalleşme ve demokrasiden yana
olacak
Türkiye 14 Mayıs 2023 tarihinde kritik bir seçime gidiyor.
Bu seçim birçok yönden bir dönüm noktası niteliğinde. Türkiye ya mevcut otoriter,
keyfi, tek adam rejimiyle büyük bir uçuruma doğru hızla sürüklenecek, ya da
değişim, normalleşme ve demokrasi yönünde bir sürece girecek.
Bizim tarafımız değişim, normalleşme ve demokrasiden yana
olacak.
Türkiye tarihinin en büyük ekonomik, sosyal ve siyasal
krizlerinden birini yaşıyor, bu çok çok yönlü ve yapısal bir krizdir. Bu krizin
temel nedeni Kürt meselesinde izlenen inkar, şiddet ve savaş politikasıdır.
Kürd meselesinde izlenen inkar ve çatışmacı politika sadece Kürt halkına büyük bedeller
ödetmekle kalmamış, Türk halkını da derin bir yoksulluğa, Türkiye’yi otoriter
ve karanlık bir ortama sürüklemiştir.
Türkiye’de uygulanan ucube niteliğindeki cumhurbaşkanlığı sistemi
nedeniyle son yıllarda demokrasi alanında büyük bir gerileme yaşanmıştır. Özgür
basının sesi susturulmuş, yargı iktidarın elinde bir sopaya dönüşmüş, toplumsal
muhalefet büyük bir baskı altına alınmıştır. Söz konusu keyfi ve antidemokratik
uygulamaların sonucunda, seçilen yüzlerce belediye başkanı tutuklanarak
yerlerine kayyum atanmış, yüzbinlerce insan KHK ile işinde atılarak açlığa
terkedilmiş, binlerce siyasetçi ve aydın düşüncelerinden dolayı tutuklanarak
cezalandırılmıştır.
Söz konusu Kürt karşıtı ve baskıcı yönetim içerde ve
dışarıda Kürt halkının kazanımlarına karşı topyekûn bir saldırı sürdürürken, Türkiye’yi
ekonomik, sosyal ve siyasal olarak derin bir kaos ve belirsizlik içine
sokmuştur.
Türkiye’nin bu keyfi, otoriter ve Kürt karşıtı anlayıştan
kurtulması son derece önemlidir.
14 Mayıs’ta yapılacak seçimler, mevcut baskıcı ve ucube
rejimden kurtulmak için bir fırsat niteliğindedir.
Türkiye’nin değişim, normalleşme ve demokrasi yönünde bir
sürece girmesi için oyumuzu cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na
vereceğiz.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu
desteklemek ise ne CHP ne de Millet İttifakı’nı desteklediğimiz anlamına
gelmez.
Diğer yandan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun tek başına Kürd
meselesi gibi Türkiye’nin temel meselelerini çözemeyeceğini, bu yönde açık ve
net bir programının olmadığını biliyoruz. Kürd meselesi, Kürd halkının ulusal
demokratik güçleri ile Türkiye demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi ile
çözülecektir. Köklü ve evrensel normlara
dayalı bir demokrasi de ancak iki halkın el ele vermesiyle inşa edilecektir.
14 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı seçiminde sorun hangi adayın
Kürd meselesini çözeceği ve gerçek anlamda bir demokrasiyi inşa edeceği
meselesi değildir.
Bugün temel ve yakıcı sorun, mevcut baskıcı şoven yönetimin
devam edip etmemesi meselesidir.
Ya mevcut rejim halklarımızın enerjisini tüketip Türkiye’yi
daha da karanlık bir çöküşe götürecek, ya da Türkiye kurumların işlediği,
keyfiliğin son bulduğu normal bir sürece gidecek.
Normalleşen bir Türkiye’de Kürt meselesi hemen çözülmez,
ancak Kürtler biraz nefes alabilir. Koşulların normalleştiği bir ortamda Kürt
meselesini tartışmak görece kolaylaşır, Kürtlerin örgütlenme ve ifade imkanları
daha da artabilir. Benzer şekilde normalleşen bir Türkiye’de değişim
potansiyelinin daha güçlü bir biçimde ortaya çıkması, toplumsal sorunların
özgürce konuşulması ve diyalogla çözümü için daha elverişli bir imkân
doğabilir.
Geçen yıllarda da partimiz Türkiye’nin demokratikleşmesi,
reform ve çözüm adımlarına destek vermiş, değişim ve demokrasi mücadelesinin
yanında olmayı ilkesel bir tutum olarak kabul etmiştir.
Kürdistan Sosyalist Partisi, 14 Mayıs’ta yapılacak
milletvekili seçimlerinde Kürd Özgürlük ve Demokrasi İttifakı içinde yer alarak
Yeşil Sol Parti’yi destekleme kararı almıştır.
14 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçiminde de tercihimizi içinde bulunduğumuz
toplumsal gerçekler ve halkımızın beklentileri belirleyecektir.
Bu çerçevede önümüzdeki dönemde değişim ikliminin oluşması,
hukukun üstünlüğü anlayışının hakim kılınması ve Kürt meselesinin diyalogla
çözümü için elverişli bir zeminin yakalanması için cumhurbaşkanlığı seçiminde
oyumuzu Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na vereceğiz.
Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar, Kürt halkının karşı
karşıya bulunduğu tarihsel risk ve fırsatlar ile parti olarak üstlendiğimiz
tarihi misyon böylesine bir stratejik karar almamızı gerektiriyor.
30.04.2023
Kürdistan Sosyalist Partisi
(PSK)